Yeni bir Gün

Yeni bir gün, yeni bir hayat diye düşündü, yeni can sıkıcı şeyler. "Hep böyle midir bu?" boşlukta yankılanan sesine "Benim bildiğim burası hep böyleydi." diyerek karşılık verdi K.

 

Dolabına baktı, temiz gömleği kalmamıştı. Yerden dün giydiğini aldı, ütüledi. Kollarından geçirdi, kollarında ütünün bıraktığı sıcaklığı hissetti, sonra sırtında. Bu günlerde çok az şeyin ona bu kadar huzur verdiğini düşündü. Alttan başladı düğmeleri iliklemeye. Sırası yanlıştı fakat son düğmeyi iliklemediğinden farkına varamadı. Pantolonunu giydi, düğmesini ilikledi. Dur, fermuar kontrolü. Açık, kapa. Tamam, hazır mıyım? Hayır, çoraplar... Şimdi hazırım. Çantasını aldı ve çıktı.

 

Bu çok sıkıcı bir iş diye düşünüyordu, bu çok sıkıcı bir iş. Sıkıcı bir iş, sıkıcı... "Çok sıkıcı."

"Sıkıcı olan ne?" arkadaşının sesiyle irkildi.

"Bu. Direk işin kendisi. Bu zorunluluk, mecburiyet artık ne dersen işte bu beni öldürüyor." derken bir yandan pembe oyuncakları mavi kutulara koyuyordu.

Arkadaşı kırmızı topları kırmızı jelatinlerle kaplarken bir an durdu ve ona baktı "Gayet sağlıklı görünüyorsun J."

"Biliyor musun o olmasaydı sokaklarda yaşardım, kimseye karşı bir sorumluluğum kalmazdı. Sokaklar..."

"Kime karşı sorumluluğun var ki, yalnız yaşıyorsun sen." sözünün bölünmesinden rahatsız olan J duraksadı, K var?

"Yalnız yaşamıyorum."

"Evcil hayvanın falan mı var J? Yalnız yaşadığını biliyorum." derken elindeki kırmızı jelatinlerin tükendiğini fark etti.

"Evet, galiba."

"Peki, kedi mi, köpek mi, cinsi ya da rengi ne?" kırmızı jelatinlerin kutusuna baktı, kutu J'ye daha yakındı.

"Kedi ya da köpek değil, dikenleri var o yüzden belki de bir kirpidir. Cinsini bilmiyorum ama rengi yeşil bu yüzden de bir kurbağa olabilir."

"Anladığımı sanmıyorum. Neyse, kırmızı jelatinlerden uzatır mısın?"

"Elbette.

Yorumlar

Popüler Yayınlar