Yardımlaşma ve İşbirliği
Hava fazlasıyla yağmurluydu. Hayvanlar bile bir köşeye sinmişti. Fakat yaşlı kadın dışarıdaydı. Bulduğu çalı çırpıları toplayıp evine götürüyordu. Evine varmasına az kalmıştı. Her yeri sırılsıklamdı. Hava dün biraz daha iyiydi. Kocasına odun toplamaya gitmeyi önermişti ama kocası her zamanki gibi umursamamıştı. Karısına hiç yardım etmiyordu. Her zaman oturmayı tercih ediyordu. Yaşlı kadın sonunda eve vardı. Sırılsıklam haliyle sönmekte olan sobanın içine ıslak çalı çırpıları doldurdu. Yanmayacağını biliyordu ama yine de şansını deniyordu. Eşinin ise umrunda değildi. En son ne zaman yardım ettiğini bile hatırlamıyordu. Soba sönmüştü. Kadın ıslandığı için üşüyordu. Yarına kesinlikle hasta olmuş bir şekilde başlayacaktı. Ve öyle de oldu. Hava bu sabah düne göre daha iyiydi. Çıkıp odun toplaması gerekiyordu. Vücudu terlemişti ama üşüyordu. Kocası ise hala uyuyordu. Oysaki gençken böyle değildi. Bütün işleri birlikte yaparlardı. Hatta çoğu işi karısına yaptırmazdı. Kadın o günleri çok özlemişti. Ama geri getiremezdi. Bazen " keşke oğlum burada olsa " diyordu. Oğlu 4 yıl önce evlenmişti ve farklı bir şehirde yaşıyordu. Vaktini hayal kurarak geçirmenin bir işe yaramayacağını anladı ve ceketini alıp odun toplamaya çıktı. Hava güneşliydi ama yaşlı kadın üşüyordu. Bir süre sonra dayanamadı ve yorgun bedenini otların üzerine bıraktı. Yaşlı kadını yerde gören genç kız korkuyla yaşlı kadına yaklaştı. Vücudu ateş gibi sıcaktı. Kadını yerden kaldırarak evine taşıdı. Zaen kadıncağız çok zayıftı ve taşımak zor olmamıştı. Yarım saat içinde kadına gerekli olan şeyleri yapıp ayılmasını sağladı. Genç kız yaşlı kadınla konuştukça hayatının zor bir durumda olduğunu anladı. Ona yardım etmesi gerekiyordu. Zaten psikologtu ve yaşlı adamın karısına yardım etmesi gerekiyordu. Bu fikri yaşlı kadınla paylaştığında önce itiraz etti ama sonra kabul etti. Bunun üzerine genç kız, kadının tarif ettiği eve gitti ve yaşlı adama karısının ormanlık alanda ölü bulunduğunu ve etraftakilerden kimsenin olmadığı öğrenilerek, kimsesizler mezarlığına gömüldüğünü söyledi. Yaşlı adam pişmanlık duyuyordu. Bundan beş dakika önce karısı gelmediği ve üşüdüğü için öfkelenmişti. Fakat şimdi karısını istiyordu. Onunla birlikte üşümeye bile razıydı. Ama son pişmanlık fayda etmiyordu.
1 hafta sonra...
Yaşlı adam bir haftadır yalnızdı ve üşüyordu. Eğer karısı yanında olsaydı üşümesine izin vermezdi. Hava fazlasıyla soğuktu ve hayatta kalması için odun toplaması gerekiyordu. Baltayı alıp ormanın derinliklerine daldı. Yağmur yağıyordu ve yanına şemsiye almamıştı. En fazla ölürdü. Karısının sırf o üşümesin diye can verdiği yerde...
Yaşlı adam gözünü açtığında tanımadığı bir evdeydi. Eve göz gezdirdiğinde karşısındaki koltukta karısının oturduğunu gördü. Rüyada olduğunu zannetti. Ama karısının ona sarıldığını hissedince rüyada olmadığını anladı. Peki ya neredeydi? Gerçek olamazdı bunlar. Çünkü karısı ölmüştü. Ama şuan rüya olmayacak kadar gerçek duygular hissediyordu. Biraz kendine gelince bunların hepsinin oyun olduğunu ve karısının ölmediğini anladı. Buna çok sevinmişti ve geçmişte yaptığı hataları bir daha yapmamaya kararlıydı. Ve öyle de yaptı. Artık birlikte odun topluyor, birlikte ateş yakıyorlardı. Birbirlerine yardım ederek yaşayınca daha mutlu olduklarını gördüler. Ve son pişmanlığın fayda etmediğini çok iyi bilen yaşlı adam bir daha pişmanlık duymamak için eşine sonuna kadar yardım edeceğine dair kendine söz verdi.
1 hafta sonra...
Yaşlı adam bir haftadır yalnızdı ve üşüyordu. Eğer karısı yanında olsaydı üşümesine izin vermezdi. Hava fazlasıyla soğuktu ve hayatta kalması için odun toplaması gerekiyordu. Baltayı alıp ormanın derinliklerine daldı. Yağmur yağıyordu ve yanına şemsiye almamıştı. En fazla ölürdü. Karısının sırf o üşümesin diye can verdiği yerde...
Yaşlı adam gözünü açtığında tanımadığı bir evdeydi. Eve göz gezdirdiğinde karşısındaki koltukta karısının oturduğunu gördü. Rüyada olduğunu zannetti. Ama karısının ona sarıldığını hissedince rüyada olmadığını anladı. Peki ya neredeydi? Gerçek olamazdı bunlar. Çünkü karısı ölmüştü. Ama şuan rüya olmayacak kadar gerçek duygular hissediyordu. Biraz kendine gelince bunların hepsinin oyun olduğunu ve karısının ölmediğini anladı. Buna çok sevinmişti ve geçmişte yaptığı hataları bir daha yapmamaya kararlıydı. Ve öyle de yaptı. Artık birlikte odun topluyor, birlikte ateş yakıyorlardı. Birbirlerine yardım ederek yaşayınca daha mutlu olduklarını gördüler. Ve son pişmanlığın fayda etmediğini çok iyi bilen yaşlı adam bir daha pişmanlık duymamak için eşine sonuna kadar yardım edeceğine dair kendine söz verdi.
Yorumlar
Yorum Gönder