Adalet

Bütün ahlak yasalarını bir kenara bırakalım. Sadece insan olmanın gerektirdiği gibi empati kuralım.

Arkadaşımız bir cinayet işleyecek ve bizde sırf arkadaş olduğumuz için yalancı şahitlik yapacağız. Çoğu insanın düşüncesi bu şekilde ve iki yüzlüce bir düşünce. Eğer arkadaşınız size yakın birini öldürseydi o zaman hepiniz en ağır cezayı almasını isteyecektiniz ama toplumumuzun genelinde olduğu gibi bana dokunmayan yılan bin yaşasın anlayışı mevcut.

Bir yerde büyük bir hırsızlık yapılır ve eğer çalınan bizim eşyalarımız değilse hiçbirimizin umrunda olmaz. Garibanı, ezileni öldürürler kimse düşünmez çünkü. İnsan olmanin gereğidir empati kurmak. Bizse yeterince insan olamamışız. Evet bu şekilde düşünen herkes üstüne alınabilir!

Hak ve adalet bu dünyadaki herşeyin ailenin, sevgilinin, malın, mülkün önünde gelir. Hatta öteki dünyada da aynı şekilde herşeyden öncedir. Bu dünyada belki vicdanını susturursun ama bu seninde bir gün toprağın altına gireceğini değiştirmez.

Kur'an'ı Kerim'de: Allah için şahitlik eden insanlar olun. Bu hükmünüz ve şahitliğiniz ister kendiniz, anneniz, babanız veya yakın akrabanız aleyhinde olsun , isterse onlar zengin veya fakir bulunsun. Çünkü Allah her ikisine de sizden daha yakındır. Onun için sakın nefsinizin arzusuna uyarak adaletten ayrılmayın. Eğer dilinizi eğip bükerek gerçeği olduğu gibi söylemekten çekinir veya büsbütün şahitlikten kaçarsanız iyi bilin ki Allah bütün yaptıklarınızdan haberdardır. ( Nisa suresi 4 / 135 )

Bütün günahların, suçların dünyadaki kaosun temel nedeni adaletsizliktir. Ne olursa olsun doğruları, doğrunuzu söylemekten korkmayın!