Aynaya Bak Nesin Sen?

Bazen bir aynanın karşısına geçip uzun uzadıya izlerim yansımamı.Karşımdaki yüzün kime ait olduğunu,kim olduğumu,bu dünyadaki yerimi,yaşama amacımı sorgularım.
Tanıyamam bazen kendimi.Şaşırır “Bana mı ait bu dipsiz acı kuyuları?” diye düşünürüm gözlerime bakarken.Hangi sebep,hangi sonuç böyle acılar katmıştı ruhuma hatırlamaya çalışırım.Konuşmaya çalışırım karşımdaki yabancı yüzle.Ama ben ne zaman konuşmaya çalışsam yansımamın dudaklarından dökülen acı dolu bir çığlık dolar ruhuma.İşte o zaman görürüm ruhumun doğurduğu zifte bulanmış katran karası ölü kelebekleri.Bu ölü kelebekler hatırlatır bana sebepleri ve sonuçları.Koca bir acı yumağı olup yüreğime oturur bu çığlık.Öylece kalakalırım.Geçmiş bir karga sürüsü olur zihnime hücum eder,bir tokat gibi çarpar yüzüme.Kronolojik sıraya koyarım keşkelerimi,belkilerimi ve iyikilerimi..
Geçmiş bir damla gözyaşı düşürür gözümden.Gözyaşı yolunu bulur,gider.Kirpiklerim sızlar uzun süre ağlamayışımdan dolayı.Daha sık ağlamam gerektiğini yazarım aklımın bir köşesine.Ama yine unutacağımı,ağlamanın bir duygu olduğunu düşünüp ağlamamam gerektiğini kendime söyleyeceğimi bilirim.Duygunun her türlüsü acı ve zarar verir çünkü .Ağladığım için kendime,ağlattığı için aynaya kızarım.Oysa ne saçmadır bu!
Şiddetli gök gürültülü yağmurların sesi vurur yüreğimi.Unutmakla aydınlanan zihnim hatırlayışla tekrar karanlığa bürünür.Her hatırlanan daha çok siyaha boyar zihnimi.Siyah urganlarla asılmaya zorlanmış çocukluğum gelir gözümün önüne.Bir sövgü mırıldanır dudaklarım düzene bilinçsizce.Ufak bir tebessüm olup konar dudaklarıma.
Sonra tüm hatırladıklarım zihnimdeki odalarına çekilir ve ışıkları birer birer söndürülüp kilitler vurulur kapılarına.Ben ve aynadaki yansımam kalırız baş başa.Hüzünle bakarım yansımama.Işığı sönmüş dipsiz acı kuyularımda okyanus kadar büyük ve dalgalı bir kararsızlık görürüm.Bu kararsızlığın ağır yükünü bir kez daha sırtıma alır ve İklimler’in büyülü satırlarının zihnimde yankılanmasına gülümseyerek izin veririm.
“En yorgun ırmak benim Dickie.Ve yavaş yavaş denize doğru gidiyorum…”(1)
Zihnimdeki diğer tüm sesleri susturup İklimler’in yankısıyla izlerim bir süre kendimi.Beni anlatabilen satırlar olduğu için küçük bir huzur kırıntısı el sallar yüreğimden zihnime.Bu komik gelir bana ve deli gibi kahkahalarla gülerim buna.Sonra gülmem bıçak kesmiş gibi aniden durur ve o an bütün dünya Afrikalı bir çocuğun midesi kadar boş görünür gözüme.Tüm acılar,tüm keşkeler,belkiler,iyikiler ve tüm geçmişim aptalca bir hikaye gibi görünür gözüme.Dakikalardır bu aptalca hikayeyi düşünerek vakit kaybettiğimi düşünüp kızarım zihnime.Oysa zaman kıymetli!
Tanrı’nın dünyasını kendilerine verilmiş bir oyun alanı zanneden insanlar gibi düşünmemem,onlar gibi olmamam gerektiğini hatırlatırım kendime.Eğer buradaysak,yoktan var olduysak veyahut varlığımız yoktan değilse ve bu dünya sadece bir aynaysa ve bizler ruhlarımızın yansımasıysak;Tanrı’nın saçma bir oyundan daha gerçekçi bir amacı olduğu muhakkak!
Eğer böyle değilse “Yaşamak neden böyle içler acısı.neden bir uçurumun yanı başından geçen daracık bir yol gibi?”(2)
Dünya bir ayna olabilir mi?Bizlerde aynadaki yansımalar?Böyle söyleyince ne kadar korkunç geliyor.Oysa Tanrı’nın sözleri de bunu anlatmıyor mu?
Kısacası ne zaman aynaya baksam önce kendimle yüzleşir acılarımı göklere çıkartırım.Sonra yaşamın gerçeğiyle yüzleşir aslında acılarımın gerçek olmadığını,acı kavramının böyle küçük kırıntılara indirgenemeyeceğini,acının çok daha büyük bir anlamı olduğunu ve bizim acı kırıntılarımızın asıl olanın yanında aptalca kaldığını hatırlarım.Bu gerçeği hatırlamak beni asıl olana götürür ve ben uzaklaşırım.Çünkü bilirim uzaklaşmak özgürlüktür.Ve şüphesiz benim ruhum gökteki bir kartal kadar özgür ve ormandaki bir baykuş kadar bilgili olma yolundan giden ruhlardan yalnızca biri.Ve tüm bunlar yalnızca 30 dakikayı aynaya bakmaya ayırdığım zaman gerçekleşir.Bu bana her zaman olağanüstü gelmiştir.
Ve sen!Sürüdeki aptal bir koyun musun yoksa gökteki özgür bir kartal mı?Aynaya bak,nesin sen?Güruhtaki ahmak bir sığır mı yoksa ormandaki bilge bir baykuş mu?Aynaya bak,nesin sen?

 

Yorumlar

  1. TAYYİBE MEMİŞ16 Şubat 2016 17:57

    .CÜMLELERİN GERÇEKTEN DE KARŞIDAKİ İNSANI DÜŞÜNDÜRTTÜRÜYOR ÇOK GÜZEL OLMUŞ.

    YanıtlaSil
  2. İklimler ve büyülü satırları... :) Çok güzel :)

    YanıtlaSil
  3. TUĞBA YILDIRIM17 Şubat 2016 23:02

    Teşekkürler ?

    YanıtlaSil
  4. Çok güzel olmuş.Betimlemelerin dikkat çekici...

    YanıtlaSil
  5. SAMET FEVZİ ÜNSAL22 Şubat 2016 20:20

    Senden iyi bir yazar olabilir çok güzel olmuş eline sağlık

    YanıtlaSil
  6. TUĞBA YILDIRIM23 Şubat 2016 09:35

    Teşekkür ederim ?

    YanıtlaSil
  7. İnsan okurken cümlelerin içinde kaybolup gidiyor. Gerçekten çok güzel olmuş. Bence de iyi bir yazar olabilirsin. Eline sağlık.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar