Günlerden Yalnızlık
Garip bir sessizlikle uyandım bu sabah. Ne çaydanlıkta kaynayan suyun fokurdayışını, ne de mutfaktaki tabak takırtısını duyuyordum. Belki annem erkenden işe gitmişti bu sabah. Hemen kalktım ve mutfağa doğru ilerledim. Annem yoktu. Kahvaltı masası da hazır değildi. Babamı salonda görememiştim. Hemen masanın üzerindeki telefonumu ve kulaklığımı alıp dışarı çıktım. Belki bir insan evladı bulup durumun ne olduğunu anlıyabilirdim. Yüzüme çarpan soğuğu iliklerime kadar hissedebiliyordum. Çeketimin fermuarını boynuma kadar çekip ellerimi cepime koydum. Sadece yürüyordum... Birden irkildim; yürüdüğüm bu sokaklar yabancı geliyordu bana. Her sabah selam verdiğim tombiş teyzem yoktu. Köşedeki çiçekçimiz Hasan Amca... Sabahları balkonda gazete okuyan Halil Dede... Duraklar, yollar, caddeler bomboş.Gürültüden eser yok. Galiba şuan bir rüyadayım. Çünkü 6 milyar insan aynı anda ortadan kaybolamazdı. Nereye gitmişlerdi acaba? Sanki dünyadaki tüm insanlar toplanıp beni terketmişti. Ya da saçmalıyordum. Belki yalnız kalma durumu ilk başta kulağa biraz güzel gelebilir. Düşünsenize hiç olmadığın kadar özgürsün, ' günah ' kavramı yok. Elalem ne der kaygısı yok. Hayallerini yıkan insanlar yok. Uyku, kitaplar, müzik var. Ha birde koskocaman dünya sana kalmış. İstedigini yap. Tüm bu düşüncelerimi bir kenara iterek sahil yoluna dogru ilerledim. Belki de bu duruma alışmam gerekiyordu. Nede olsa dünyaya yalnız geldik, yalnız gidicez. Yalnız da yaşayabilirdi insan . Acaba gerçekten öyle miydi ? Yalnızlığın ve karanlığın içime işlemiş olduğu duygudan dolayı ağlıyordum. Hayır ! bu kadar çabuk yıkılmamalıydım. Hemen ayağa kalktım. Sanki ağlamak beni güçlendirmişti.Sahil kenarında ki küçük ahşap evimize doğru yol aldım. Bu küçük pembe evi babam yapmıştı. Rengini de ben seçmiştim.Bir odasını sadece kitaplara ayırmıştık. İçeriye girmemle ağlamam bir olmuştu. Annemi ve babamı özlediğimi o an hissettmiştim. O kadar çok anımız olmuştu ki bu evde. Şimdi o anıların sahipleri yoktu.Sadece ben vardım. Tüm yalnızlığımla yapayalnızdım. Şimdi sorumluluklarımdan vazgeçmek durumunda kaldığım bu günlerde, tek kişilik dünyamada, tek kişilik hayallerimi gerçekleştirdikten sonra; bu kabustan uyanıcağım günü elimde kahve fincanım ve kitabımla dört gözle bekliyorum.
İlk olarak "Çeket" değil 'ceket' olmalıydı. Giriş-Gelişme-Sonuç bölümleri belirgin olsaydı görüntü olarak daha güzel olurdu. Eline sağlık yazını beğendim. :)
YanıtlaSilYazının akışı çok etkileyici. Paragrafları belirtmende bir kaç sıkıntı yaşadın sanırım o da teknoloji işi diyelim madem :) Bir de 'uyanıcağım' yerine 'uyanacağım' yazmalıydın. Başka bir kusur göremedim eline,yüreğine sağlık.
YanıtlaSilYorumlarınız için çok teşekkür ederim.Paragraflar teknolojik sıkıntı yüzünden dış görünüş olarak biraz eksik oldu.Bunu kabul ediyorum :)
YanıtlaSil