Kelimeler Yarım Kaldı
Evvelden beri aynı dili konuşurken bile anlaşamıyorduk ademoğluyla.Durup ince şeyleri anlamaya,mısra aralarındaki kafiyeyi bulmaya,yahut;dilimin gizleyip,gözlerimin ortaya serdiği gerçekleri anlamaya vakitleri yoktu. Belki vardı;ama bunlar öncelikleri değildi.
Onlar ki;ne dediğimi anlıyor,fakat manalarını bilmiyorlardı.Önceleri bu böyleydi,şimdi artık ortak bir dilde kalmadı.Cümlelerimdeki elemler,kederler,umut yüklü güvercinler öksüz kaldı.Keşkelere yer vericek olursam eğer,ortak bir dilimiz varken bunları düzeltebilseydik.Ancak biz hep sonradan bir şeyleri düzeltmeyi akıl ederiz.Hani şair diyor ya:'Kalabalıklar içinde varım,ama yok gibiyim.' Hissettiğim tam anlamıyla bu.Önceden anlaşılmadığımı kabullenmiştim,fakat bu günün birinde anlam kazanıcaktı,yani öyle umut ediyordum.Hani konuşamayanlar var ya,toplumun gözünde engelli olanlar...Acaba bende onların gözünde öyle miyim?Konuşarak anlaşamadık,beceremedik.Acaba beden yoluyla olan konuşma dilini mi öğrensem?Neden hala onlarla iletişim kurmaya çalıştığımı bende anlayamıyorum.Yalnız kendi iç dünyamla başbaşa kalmayı sevmiyorum.
Kafamın içindeki sesler... Her geçen an yükseliyor,iç dünyamın bu kadar gürültülü olduğunu bilmiyordum.Ancak etrafımdakiler gözümde farklı bir anlam kazandı diyebilirim.Garipsiyorum.Susmak tercihim gibi gözüküyor,ancak iç dünyam oldukça yağmurlu.Benim dediklerim onlara göre farklı bir dil diye düşününce,kendimi yer yön bilmeyen turist gibi hissediyorum.Ve bu dili tek ben biliyorum.O yüzden susmak en mantıklısı gibi geliyor.Kafamdaki sesler orkestra halinde:'Belki susarak anlatırız.'diyorlar.
Onlar ki;ne dediğimi anlıyor,fakat manalarını bilmiyorlardı.Önceleri bu böyleydi,şimdi artık ortak bir dilde kalmadı.Cümlelerimdeki elemler,kederler,umut yüklü güvercinler öksüz kaldı.Keşkelere yer vericek olursam eğer,ortak bir dilimiz varken bunları düzeltebilseydik.Ancak biz hep sonradan bir şeyleri düzeltmeyi akıl ederiz.Hani şair diyor ya:'Kalabalıklar içinde varım,ama yok gibiyim.' Hissettiğim tam anlamıyla bu.Önceden anlaşılmadığımı kabullenmiştim,fakat bu günün birinde anlam kazanıcaktı,yani öyle umut ediyordum.Hani konuşamayanlar var ya,toplumun gözünde engelli olanlar...Acaba bende onların gözünde öyle miyim?Konuşarak anlaşamadık,beceremedik.Acaba beden yoluyla olan konuşma dilini mi öğrensem?Neden hala onlarla iletişim kurmaya çalıştığımı bende anlayamıyorum.Yalnız kendi iç dünyamla başbaşa kalmayı sevmiyorum.
Kafamın içindeki sesler... Her geçen an yükseliyor,iç dünyamın bu kadar gürültülü olduğunu bilmiyordum.Ancak etrafımdakiler gözümde farklı bir anlam kazandı diyebilirim.Garipsiyorum.Susmak tercihim gibi gözüküyor,ancak iç dünyam oldukça yağmurlu.Benim dediklerim onlara göre farklı bir dil diye düşününce,kendimi yer yön bilmeyen turist gibi hissediyorum.Ve bu dili tek ben biliyorum.O yüzden susmak en mantıklısı gibi geliyor.Kafamdaki sesler orkestra halinde:'Belki susarak anlatırız.'diyorlar.
Sahi,susarsam anlar mısınız?
Cok beyyendiim klavyene sağlık kanka ?
YanıtlaSilÖzellikle yazının son paragrafını çok beğendim. Herhangi bir yazım yanlışı veya noktalama işareti eksikliği aramaya bile yeltenmedim. Aslında arardım ama kompozisyonunun akıcılığı bunu yapmama engel oldu. Kalemine sağlık.
YanıtlaSilGerçekten yazdıkların çok anlamlı.ben yazdıklarını konuya oldukça uygun buldum. Konudan çıkmadan güzel tamamlanmışsın
YanıtlaSilÇok akıcı bir yazı olmuş. Yazım hatası göremedim. Güzel olmuş ?
YanıtlaSilBeğenerek okudum . Kalemine ve yüreğine sağlık...
YanıtlaSil