Kimse Kalmasa Ne Olurdu?
Sabah her zamanki gibi uyandı Tuncay.Lavaboya gitti,geldi.Annesine seslendi ama bir ses gelmedi.Galiba pazara gitti diye düşündü.Güzelce kahvaltısını yaptı.Saat onu geçmişti ama annesi hala ortalıkta yoktu.Cep telefonuyla aramayı denedi.Telefon çalmadı.Kapattı bir daha aradı ses yok .Telefonun ekranına baktı sinyalin olmadığını fark etti.Salona doğru yürürken annesin telefonunu sehpanın üzerinde gördü.Onunda ekranına baktı oda çekmiyordu.Tuncay yavaş yavaş işkillenmeye başladı.Televizyonu açtı ama hiç bir kanal çekmiyordu.Bütün kanalları denemesine rağmen hepsi gri ekrandı.
Camdan dışarıya baktı Hiç kimseyi göremedi.Üstünü giydi ve dışarıya çıktı.Sokakta ne insan nede hayvan vardı.Hızlı adımlarla parka doğru yürüdü.Oraya ulaştığında sadece bir hiç gördü gene kimse yoktu.Tuncay bağırdı ”Kimse yok mu ?” bir tek koyu bir sessizlik kendi kendini teseli etmek için “Belki hepsi rüyadır.” diye düşündü. Ama rüya değildi .Koşarak eve geldi . Komşusunun zilini çaldı onlarda da ses yok omuzuyla kapıyı kırdı ve içeri girdi salona girdi kimse yok ,mutfak ,yatak odası orada da yok . Tuncay oradaki koltuğa oturdu . “Neden kimse yok ? Belki hepsi bir yere gittiler ama annem bana haber verirdi .“diye düşündü Tuncay .Biranda bir ses duyuldu ezan okunuyordu . Tuncay çok sevindi . kapıdan koşarak çıktı camiye ulaştığında ise ezan otomatik cihazla okunduğunu fark etti . Artık insanların kaybolduğu gerçeği aklını bir kurt gibi kemiriyordu. Caminin kenarında hocanın arabasını fark etti .Arabanın kapısını açmaya çalıştı ama açamadı . Kilitliydi . Tuncay hocanın evinin kapısının açık olduğunu fark edince içeriye daldı . Sehpanın üstünde anahtarları gördü .Kaptığı gibi dışarıya çıktı . Kapıları açtı ve içeri girdi kontağa anahtarı sokup çevirdi . Sokaklarda gezerken bir yandan da kornaya basıyordu belki biri çıkar umuduyla . Ama kimse yoktu . İçinden düşündü “Galiba tek yaşayan insan benim .“.Aklına bir fikir geldi eve gitti bütün dolabın içini çıkarıp arabanın bagajına attı . Gardırobu devirdi . Kıyafetleri alarak tam çıkıyordu ki telefon aklına geldi . Belki çeker diye düşündü onu da cebine attı .Her şeyi arabaya tıktıktan sonra arabayı çalıştırdı caddeyi ve sokakları geçerek otobana ulaştı. Ama çok acı bir şey gördü insanlar bir anda kaybolduğu için otoban arabalar tarafından tıkanmıştı . Yürümesi gerektiğini fark etti .Yanına aldığı çantaya üç beş giyecek ve yiyecek tıktı geri kalan her boş yere yiyecek doldurdu. Yürümeye başladı . Giderken arabanın içine bakmaya dikkat ediyordu . Aklına bir fikir geldi .Burası bir deniz şehriydi ve kıyıda gemiler vardı . Hızla oraya yöneldi .Babası balıkçı olduğundan gemi sürmeyi biliyordu .Çantayı kenara koydu .Dümene geçti . Kolu yavaş yavaş itince gemi ilerlemeye başladı .Tam kıyı şeridinden çıkarken gemi birden durdu .Geri dönüp motorun yanına girdi.Motorun yanmış olduğunu gördü. Sadece “Bu olamaz ya…”diyebildi.Şimdi kıyıya kadar yürümesi gerekiyordu.Çantayı aldı ve suya atladı.Birde ne görsün geminin kenarında şişme bir bot duruyordu.Kafasına vurdu”Ah benim aptal kafam.”.Botu aldı ve kürek çekmeye başladı.Sonunda kıyıya ulaşmıştı.Kumsala uzandı.Güneşin batışını izlemeye başladı”Ne kadar güzel bir manzara.”diye düşündü.
Ama yanlızdı ve gece olacaktı.Hemen kalacak bir yer bulması lazımdı.Kıyı şeridinden çıkarak şehrin içerisine girdi.Hava kararmıştı.Bir anda sokak lambaları yanınca Tuncay korkusundan yere düştü.Yerden kaktı artık önünü daha rahat görebiliyordu. Sokağın sonunda bir bankanın olduğunu gördü ve oraya yöneldi.İçeri girdi ve kapıyı kapattı sanki dünyada başka biri varmış gibi.Müdür odasına gitti koltukları birleştirerek bir yer yaptı ve yattı.Sabah uyanınca “Neredeyim ben ?“ dedi.Sonra başından geçenleri hatırladı.Tuncay tekrar yola koyuldu artık 2 yılı böyle geçirdi. 2 yılın sonunda yaşamaktan bıkmıştı.Tek kişi olmak böyle bir his olmalıydı.İntiharı düşünmeye başlamıştı.Gördügü 13 katlı binanın en üstüne çıktı.Çekmeyen telefonunu çantanın içine koyduktan sonra çantayı kenarıya koyarak binanın ucuna yürüdü. ”Allahım sen beni affet ne olur “diyerek kendisini boşluğa bıraktı.O yere düştükten sonra çatıda bıraktığı telefonundan bir ses geldi .Bir mesaj sesi .Mesaj annesinden geliyordu”NEREDESİN OĞLUM.”
Camdan dışarıya baktı Hiç kimseyi göremedi.Üstünü giydi ve dışarıya çıktı.Sokakta ne insan nede hayvan vardı.Hızlı adımlarla parka doğru yürüdü.Oraya ulaştığında sadece bir hiç gördü gene kimse yoktu.Tuncay bağırdı ”Kimse yok mu ?” bir tek koyu bir sessizlik kendi kendini teseli etmek için “Belki hepsi rüyadır.” diye düşündü. Ama rüya değildi .Koşarak eve geldi . Komşusunun zilini çaldı onlarda da ses yok omuzuyla kapıyı kırdı ve içeri girdi salona girdi kimse yok ,mutfak ,yatak odası orada da yok . Tuncay oradaki koltuğa oturdu . “Neden kimse yok ? Belki hepsi bir yere gittiler ama annem bana haber verirdi .“diye düşündü Tuncay .Biranda bir ses duyuldu ezan okunuyordu . Tuncay çok sevindi . kapıdan koşarak çıktı camiye ulaştığında ise ezan otomatik cihazla okunduğunu fark etti . Artık insanların kaybolduğu gerçeği aklını bir kurt gibi kemiriyordu. Caminin kenarında hocanın arabasını fark etti .Arabanın kapısını açmaya çalıştı ama açamadı . Kilitliydi . Tuncay hocanın evinin kapısının açık olduğunu fark edince içeriye daldı . Sehpanın üstünde anahtarları gördü .Kaptığı gibi dışarıya çıktı . Kapıları açtı ve içeri girdi kontağa anahtarı sokup çevirdi . Sokaklarda gezerken bir yandan da kornaya basıyordu belki biri çıkar umuduyla . Ama kimse yoktu . İçinden düşündü “Galiba tek yaşayan insan benim .“.Aklına bir fikir geldi eve gitti bütün dolabın içini çıkarıp arabanın bagajına attı . Gardırobu devirdi . Kıyafetleri alarak tam çıkıyordu ki telefon aklına geldi . Belki çeker diye düşündü onu da cebine attı .Her şeyi arabaya tıktıktan sonra arabayı çalıştırdı caddeyi ve sokakları geçerek otobana ulaştı. Ama çok acı bir şey gördü insanlar bir anda kaybolduğu için otoban arabalar tarafından tıkanmıştı . Yürümesi gerektiğini fark etti .Yanına aldığı çantaya üç beş giyecek ve yiyecek tıktı geri kalan her boş yere yiyecek doldurdu. Yürümeye başladı . Giderken arabanın içine bakmaya dikkat ediyordu . Aklına bir fikir geldi .Burası bir deniz şehriydi ve kıyıda gemiler vardı . Hızla oraya yöneldi .Babası balıkçı olduğundan gemi sürmeyi biliyordu .Çantayı kenara koydu .Dümene geçti . Kolu yavaş yavaş itince gemi ilerlemeye başladı .Tam kıyı şeridinden çıkarken gemi birden durdu .Geri dönüp motorun yanına girdi.Motorun yanmış olduğunu gördü. Sadece “Bu olamaz ya…”diyebildi.Şimdi kıyıya kadar yürümesi gerekiyordu.Çantayı aldı ve suya atladı.Birde ne görsün geminin kenarında şişme bir bot duruyordu.Kafasına vurdu”Ah benim aptal kafam.”.Botu aldı ve kürek çekmeye başladı.Sonunda kıyıya ulaşmıştı.Kumsala uzandı.Güneşin batışını izlemeye başladı”Ne kadar güzel bir manzara.”diye düşündü.
Ama yanlızdı ve gece olacaktı.Hemen kalacak bir yer bulması lazımdı.Kıyı şeridinden çıkarak şehrin içerisine girdi.Hava kararmıştı.Bir anda sokak lambaları yanınca Tuncay korkusundan yere düştü.Yerden kaktı artık önünü daha rahat görebiliyordu. Sokağın sonunda bir bankanın olduğunu gördü ve oraya yöneldi.İçeri girdi ve kapıyı kapattı sanki dünyada başka biri varmış gibi.Müdür odasına gitti koltukları birleştirerek bir yer yaptı ve yattı.Sabah uyanınca “Neredeyim ben ?“ dedi.Sonra başından geçenleri hatırladı.Tuncay tekrar yola koyuldu artık 2 yılı böyle geçirdi. 2 yılın sonunda yaşamaktan bıkmıştı.Tek kişi olmak böyle bir his olmalıydı.İntiharı düşünmeye başlamıştı.Gördügü 13 katlı binanın en üstüne çıktı.Çekmeyen telefonunu çantanın içine koyduktan sonra çantayı kenarıya koyarak binanın ucuna yürüdü. ”Allahım sen beni affet ne olur “diyerek kendisini boşluğa bıraktı.O yere düştükten sonra çatıda bıraktığı telefonundan bir ses geldi .Bir mesaj sesi .Mesaj annesinden geliyordu”NEREDESİN OĞLUM.”
Olcay çok etkilendim ve yanlışta bulmadım sana yorum yapma listesinde değilim ama kendimi tutamadım . çok beğendim . hele sonu beni çok etkiledi.
YanıtlaSilSağol sabahın beşinde gelen ilhamla yazdım.
YanıtlaSilKardeşim sende benim gibi aynı konuda bir kompozisyon yazmışsın. Yazdığın kompozisyon çok hoşuma gitti. Komposizyonun çok akıcı ve anlaşılır bir şekilde ve de sürükleyici... Tebrikler
YanıtlaSilSonunu çok etkileyici bitirmişsin . Tebrik ederim. Akıcı bir metin olmuş .
YanıtlaSiletkileyici bir yazı olmuş
YanıtlaSilYazdığın kompozisyon resmen okuru içine alıyor çok duru olmuş TEBRİKLER :D
YanıtlaSilKompozisyonun çok güzel olmuş. Çok beğendim. Sürükleyici bir yazı olmuş.☺
YanıtlaSilGüzel
YanıtlaSil