Özgürlük mü Yalnızlık?
Bir sabah kalktığımda eğer dünya boşalmış ve tüm insanlar kaybolmuş olsaydı, ben dünyanın en özgür insanı gibi hissederdim. Ve yapamadıklarımı yapmakla işe başlardım. Kimsenin olmaması, benim bu yapamadıklarımı yapmamı kolaylaştırıcaktır.
Yapabileceklerimin sınırı yok, burada benden başka kimse yok. Sanki ailem tatile çıkmış da, ev bana kalmış gibi sevinirdim önceleri. Sokaklarda çıplak gezer, sanki GTA oynuyormuş gibi beğendiğim arabaya atlardım. Arabaları duvarlara kaldırımlara çarpa sürte sonunda araba sürmekte uzmanlaşırdım. En sevdiğim yemeği istediğim zaman gidip ücretsiz ve istediğim kadar yiyebilirdim. Ama bir süre sonra, her şeyden sıkılır, konuşmak isterdim. Kedilerle konuşurdum, sonra köpeklerle. Sonra beni salıncakta sallamalarını isterdim. Öylece yüzüme bakarlardı. Onlara sırayla bineceğimizi, isterlerse önce benim onları sallayabileceğimi söylerdim. Hala yüzüme bakıyor olacaklardır. Birileri tarafından anlaşılmamak sinirimi bozmaya başlar o an. Onlara dostluğumuzun bittiğini söylerken, aklıma küçükken kardeşimle ilk oynamak için kavga ettiğimiz oyuncaklar gelir. Ama artık beklemek zorunlu değilken ve uğruna çaba sarf etmem gerekmediği için onlar da gözümde değerini yitirir.
Zaman geçtikçe dünyanın sadece en özgür insanı değil, aynı zamanda en tutsak, en zeki, en aptal, en korkak, en cesurunun da ben olduğumu görürüm. Dünyadaki tek insan olduğum için sıfatlar da değerini yitirir. Ve ben dünyanın eski sevgilisi olup onu terk ederim.
Yapabileceklerimin sınırı yok, burada benden başka kimse yok. Sanki ailem tatile çıkmış da, ev bana kalmış gibi sevinirdim önceleri. Sokaklarda çıplak gezer, sanki GTA oynuyormuş gibi beğendiğim arabaya atlardım. Arabaları duvarlara kaldırımlara çarpa sürte sonunda araba sürmekte uzmanlaşırdım. En sevdiğim yemeği istediğim zaman gidip ücretsiz ve istediğim kadar yiyebilirdim. Ama bir süre sonra, her şeyden sıkılır, konuşmak isterdim. Kedilerle konuşurdum, sonra köpeklerle. Sonra beni salıncakta sallamalarını isterdim. Öylece yüzüme bakarlardı. Onlara sırayla bineceğimizi, isterlerse önce benim onları sallayabileceğimi söylerdim. Hala yüzüme bakıyor olacaklardır. Birileri tarafından anlaşılmamak sinirimi bozmaya başlar o an. Onlara dostluğumuzun bittiğini söylerken, aklıma küçükken kardeşimle ilk oynamak için kavga ettiğimiz oyuncaklar gelir. Ama artık beklemek zorunlu değilken ve uğruna çaba sarf etmem gerekmediği için onlar da gözümde değerini yitirir.
Zaman geçtikçe dünyanın sadece en özgür insanı değil, aynı zamanda en tutsak, en zeki, en aptal, en korkak, en cesurunun da ben olduğumu görürüm. Dünyadaki tek insan olduğum için sıfatlar da değerini yitirir. Ve ben dünyanın eski sevgilisi olup onu terk ederim.
hüso fennaaa bu ?
YanıtlaSilHikaye güzel fakat nokta koyduktan sonra "ve"diyerek cümleye başlamışsın. "Oyuncaklar gelir" kısmında oyuncaklar gelirdi desen daha doğru olurdu. Başlığı da güzel bulmadım açıkçası. Özgürlük mü Yalnızlık yerine Yalnızlık Özgürlükmü ? daha güzel olabilirdi. Sonuç bölümünde akışı bozan bir kaç yanlış buldum. Bu sorunlar hariç hikaye oldukça güzel ve anlamlı olmuş.
YanıtlaSilÇok beyyendim knk :D
YanıtlaSilHüseyin,ilk olarak zaman kavramları biraz kaymış.Yazım ve noktalama hataları da var birkaç yerde.Beğendiğim kısma gelirsek;son paragraf.Çok beğendim zaten parçaya da bütünüyle bakacak olursak beğenmedim diyemem. "Gideri var." Tebrik eder ve devamlılığını dilerim.
YanıtlaSilolay akışı gayet güzel. Sonuç bölümünü daha net bir cümle ile özetlesen konu bütünlüğü olarak daha güzel olabilirdi. Ellerine sağlık.
YanıtlaSilÇok güzel olmuş kankaa
YanıtlaSilnoktalama işaretlerin dışında başka bir şey bulamadım zaten onlarda küçük hatalar bide son paragraf hoşuma gitti eline sağlık
YanıtlaSil