Sanrı
Gördüğün gerçekten sen misin yoksa gerçeğin dışında ki başka biri mi? Aslında bir nevi sanrıdır aynalar. Seni yanıltsa da,yabancı gibi görünse de gerçek sen orada gizlisindir. Ve senden başka hiç kimse göremez bu gerçeği. Aynaya baktığında karşında ki yüz ne kadar sana benzese de aklının ötesinde konuşur seninle. Söyleyemediklerini fısıldar, bakmak istediğin ama bir türlü bakamadığın pencereden bakar, görmek isteyip de göremediğin kendini bir tek orada fark edersin.
Ne zaman bir ikilem de kalsam, konuşmak istesem birisiyle geçerim aynanın karşısına. Bir çok dosttan daha doğru gelir bana hatta kendimden bile daha doğru. Hani bazen koskoca dünyanın kalabalığına rağmen kendinizi yalnız hissedersiniz ya o zaman en iyi dosttur aynalar. Beklersiniz ya en zor anınızda yanınızda olup 'evet haklısın' yada 'yanlış düşünüyorsun şöyle yapmalısın' diyen birini işte aynalar hangi durumda olursa olsun tüm çıplaklığıyla gerçeği söyler. Dinleyin aynaları, düşman olmayın onlara. Herkesten hatta kendinizden bile daha çok dinleyin. Bakın aynalara, oturup dertleşin, bağırın çağırın gerekiyorsa ağlayın. Ama suçlamayın aynaları. Aynada ki değil sensin kendini üzen, paramparça eden. Ne kadar sana benzese de olamadığın sen orada saklısın.
Hepimiz bir sınavın tam ortasındayız. Herkesin kendine göre farklı farklı dertleri var. Verilmesi gereken önemli kararlar doğruluk yolunda ilerlemelidir. Yapılan hatalar ise kendi sorumluluğumuz da olmalıdır. Sonuçta düşünebilen, aklı olan tek canlıdır insan. Bazen aklının ötesine gidip o yapmacılıktan çıkmalısın. Kendinle baş başa kalıp sadece kendini dinlemelisin ve ilk sen görmelisin gerçek kendini. İşte bu nokta sanrılardan oluşur. Kimsenin göremediği o yüzü sanrılarla pekiştirmeli ardından bu yapmacık hayata gerçeği sunmalısın. Aynadakini düşman görme! Seni en iyi anlayan ve en iyi tanıyan aslında odur. Yanlış bir şey yaparsan doğruyu gösterir, ne kadar düşman olursan ol bu sanrılar seni temsil eder. Hem nasıl düşman olursun ki aynaya? Taktığın ikinci yüz yoktur mesela onda. Yalan da söylemez, kandırmaz kimseyi. Tek suçudur belki doğru olmak ama en büyük erdem de doğruluktan yanadır. Aynadaki yüzü kendinize değil kendinizi o yüze benzetmeyi başarın.
Şimdi geçin bir aynanın karşısına tüm içtenliğiniz tüm saflığınızla ile gülümseyin. Siz güldükçe o yüze daha çok benzeyeceksiniz. Ve eminim ki o masumiyet içinize işleyecektir. Gerçek seni dışarıya çıkarma zamanı. Gülümsemeyi unutma!
Ne zaman bir ikilem de kalsam, konuşmak istesem birisiyle geçerim aynanın karşısına. Bir çok dosttan daha doğru gelir bana hatta kendimden bile daha doğru. Hani bazen koskoca dünyanın kalabalığına rağmen kendinizi yalnız hissedersiniz ya o zaman en iyi dosttur aynalar. Beklersiniz ya en zor anınızda yanınızda olup 'evet haklısın' yada 'yanlış düşünüyorsun şöyle yapmalısın' diyen birini işte aynalar hangi durumda olursa olsun tüm çıplaklığıyla gerçeği söyler. Dinleyin aynaları, düşman olmayın onlara. Herkesten hatta kendinizden bile daha çok dinleyin. Bakın aynalara, oturup dertleşin, bağırın çağırın gerekiyorsa ağlayın. Ama suçlamayın aynaları. Aynada ki değil sensin kendini üzen, paramparça eden. Ne kadar sana benzese de olamadığın sen orada saklısın.
Hepimiz bir sınavın tam ortasındayız. Herkesin kendine göre farklı farklı dertleri var. Verilmesi gereken önemli kararlar doğruluk yolunda ilerlemelidir. Yapılan hatalar ise kendi sorumluluğumuz da olmalıdır. Sonuçta düşünebilen, aklı olan tek canlıdır insan. Bazen aklının ötesine gidip o yapmacılıktan çıkmalısın. Kendinle baş başa kalıp sadece kendini dinlemelisin ve ilk sen görmelisin gerçek kendini. İşte bu nokta sanrılardan oluşur. Kimsenin göremediği o yüzü sanrılarla pekiştirmeli ardından bu yapmacık hayata gerçeği sunmalısın. Aynadakini düşman görme! Seni en iyi anlayan ve en iyi tanıyan aslında odur. Yanlış bir şey yaparsan doğruyu gösterir, ne kadar düşman olursan ol bu sanrılar seni temsil eder. Hem nasıl düşman olursun ki aynaya? Taktığın ikinci yüz yoktur mesela onda. Yalan da söylemez, kandırmaz kimseyi. Tek suçudur belki doğru olmak ama en büyük erdem de doğruluktan yanadır. Aynadaki yüzü kendinize değil kendinizi o yüze benzetmeyi başarın.
Şimdi geçin bir aynanın karşısına tüm içtenliğiniz tüm saflığınızla ile gülümseyin. Siz güldükçe o yüze daha çok benzeyeceksiniz. Ve eminim ki o masumiyet içinize işleyecektir. Gerçek seni dışarıya çıkarma zamanı. Gülümsemeyi unutma!
Ellerine sağlık yazını beğendim. Başlık dikkat çekici duruyor. Yazım yanlışı da görmedim. Bana pek birşey bırakmamışsın. :)
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim, beğenmene çok sevindim. Aslında seni de pek yormak istemedim ?
YanıtlaSilGörevimiz :D
YanıtlaSilSonlardaki olumlu yaklaşımın sevimli ve umut verici. Eline sağlık :)
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim. Beğenmene sevindim ☺
YanıtlaSilÇok ilgi çekici olmuş başkalarının da okumasini isterim yazmaya devam etmelisin. :-)
YanıtlaSilBu güzel yorumun için teşekkür ederim
YanıtlaSil