Düşüncelerimin Karşısında
İnsanda özgüven önemlidir. Bir insanın özgüveninin olmaması demek hayattan geri kalması, sosyal çevresinin sınırlı olması demektir. İnsanların birçoğu özgüveninin olmadığını bile bilmez. Ben de bilmiyormuşum.
Her şey öğretmenimin gösteri için sahneye çıkmamı söylemesi ile başladı. Daha önce hiç insanların önünde bir şey yapmamıştım. Tedirgin oldum. Sahneye çıkmak, birçok insanın önünde gösteri yapmak, onların bakışları, dalga geçerler mi yoksa beğenirler mi, yanlış bir şey yapar mıyım... Aklımdan geçen yüzlerce soru ve karşısında ben. Yapmak istemediğimi söylesem bile kendimi ele vermiştim. Özgüvenimin olmadığını fark eden öğretmenim "özgüvenini kazanmak için bu bir başlangıç olabilir" dese bile ben bırak özgüven de eksik kalsın kafasındayım. Sonuç olarak provalar, kıyafetler, hazırlıklar, üç, iki, bir sahnedeyim. Kendimi bir boşlukta gibi hissediyorum. Bana bakan onlarca göz... Beni sevmeyip hata yapmamı bekleyenleri görüyorum. Dehşet bir heyecanım var. Tabi bir de beni bekleyen gösteri. Dikkatimi insanların üzerinden çekip göz teması kurmadan gösteriye odaklanıyorum. Artık insanların sesi gelmiyor. Nasıl odaklanmışsam artık! Gösteri acayip hızlı geçti. Bir yerden sonra zaten gösteri değil de gerçek yaşamın bir parçasıymış gibi geldi. Nasıl oldu idrak edemesem de bitmişti. O çok korktuğum ve onlarca insanın önünde yaptığım gösteri bitmişti. İçimde garip bir duygu var. İnsanlara bakıyorum alkışlıyorlar. Sanırım kötü değildi. Artık özgüvenim az da olsa vardı. Güzel bir duygu aslında bu zamana kadar neden yapmadım bilmiyorum. Ama bildiğim tek şey öğretmenim olmasaydı bu duyguyu yaşamayacaktım. Bir insanın özgüveninin olmaması hayatta yarım olması ve yapmak istediği onca şey varken sırf özgüveni eksik olduğundan bunları yapamamasıdır. Çok isteyip gerçekleşmeyen hayallerimizin önündeki engel biraz cesaret çokça özgüven aslında. İşin acı kısmı birçoğumuz bunun farkında bile değiliz. Kendine güvenmek iyidir ama kendine güveni olmayan birine özgüven kazandırmaya çalışan öğretmen ya da bir dost daha iyidir.
Her şey öğretmenimin gösteri için sahneye çıkmamı söylemesi ile başladı. Daha önce hiç insanların önünde bir şey yapmamıştım. Tedirgin oldum. Sahneye çıkmak, birçok insanın önünde gösteri yapmak, onların bakışları, dalga geçerler mi yoksa beğenirler mi, yanlış bir şey yapar mıyım... Aklımdan geçen yüzlerce soru ve karşısında ben. Yapmak istemediğimi söylesem bile kendimi ele vermiştim. Özgüvenimin olmadığını fark eden öğretmenim "özgüvenini kazanmak için bu bir başlangıç olabilir" dese bile ben bırak özgüven de eksik kalsın kafasındayım. Sonuç olarak provalar, kıyafetler, hazırlıklar, üç, iki, bir sahnedeyim. Kendimi bir boşlukta gibi hissediyorum. Bana bakan onlarca göz... Beni sevmeyip hata yapmamı bekleyenleri görüyorum. Dehşet bir heyecanım var. Tabi bir de beni bekleyen gösteri. Dikkatimi insanların üzerinden çekip göz teması kurmadan gösteriye odaklanıyorum. Artık insanların sesi gelmiyor. Nasıl odaklanmışsam artık! Gösteri acayip hızlı geçti. Bir yerden sonra zaten gösteri değil de gerçek yaşamın bir parçasıymış gibi geldi. Nasıl oldu idrak edemesem de bitmişti. O çok korktuğum ve onlarca insanın önünde yaptığım gösteri bitmişti. İçimde garip bir duygu var. İnsanlara bakıyorum alkışlıyorlar. Sanırım kötü değildi. Artık özgüvenim az da olsa vardı. Güzel bir duygu aslında bu zamana kadar neden yapmadım bilmiyorum. Ama bildiğim tek şey öğretmenim olmasaydı bu duyguyu yaşamayacaktım. Bir insanın özgüveninin olmaması hayatta yarım olması ve yapmak istediği onca şey varken sırf özgüveni eksik olduğundan bunları yapamamasıdır. Çok isteyip gerçekleşmeyen hayallerimizin önündeki engel biraz cesaret çokça özgüven aslında. İşin acı kısmı birçoğumuz bunun farkında bile değiliz. Kendine güvenmek iyidir ama kendine güveni olmayan birine özgüven kazandırmaya çalışan öğretmen ya da bir dost daha iyidir.
Gayet güzel olmuş ellerine saglik?
YanıtlaSilSıkılmadan okudum. Ellerine sağlık güzel olmuş.
YanıtlaSil