İYİLİĞİN GETİRDİĞİ ŞEY "HUZUR"
Üstüne bastığım yaprakların çıtırdısı bir melodi gibi geliyordu kulağıma. Ezdiğim yapraklara baktım, eylül yine tüm güzelliğini geçirmişti etrafa. Derin bir nefes aldım. Sonra bir daha... Bir banka oturdum ve etrafı seyretmeye başladım. Az sonra yan taraftaki banka yanında 5-6 yaşlarında bir çocukla -tahminen henüz otuzlarında olan- bir kadın oturdu. Gözüm bu kadınla çocuğa takıldı. Kadının deniz mavisi gözleri ağlamaktan kızarmış ve şişmişti. Ve yine ağlamaya devam ediyordu. Küçük çocuk minicik elleriyle kadının gözündeki yaşları sildi. Kadın, çocuğa bakıp daha çok ağlamaya başladı. Kadının gözyaşları o kadar derinden geliyordu ki... Ağlamasına neden olan her neyse derinden yaralamıştı onu. Sonunda merakıma yenilip onların oturdukları banka doğru yürüdüm. Kadın beni görünce utandı ve gözündeki yaşları silmeye başladı. Sanki kırk yıllık dostmuşuz gibi rahat bir tavırla kadının yanına oturarak : "İyi misiniz, neyiniz var?" dedim. Kadın cevap vermedi önce. Yaklaşık bir otuz saniye kadar denize baktı. Sonunda sessizliğini bozarak: "Bugün işten çıkarıldım, zaten aldığım üç kuruş paraydı. Onunla da evi zar zor geçindiriyordum. Üç aydır da evin kirasını ödeyemiyorum. Daha dün akşam ev sahibiyle kavga ettik. Bugün de işten çıkarılınca, her şey üst üste geldi işte." dedi. Kadının gözlerindeki çaresizlik içimi burktu. Yağmur çiselemeye başlamıştı. Hızlı bir şekilde oturduğum yerden kalkarak: "Hadi gelin!" dedim. "Nereye?" der gibi yüzüme baktı. Şaşırmıştı. Ben ısrarcı bir tavırla ikinci kez: "Hadi, gelin lütfen!" dedim. Sonra ikisi de oturdukları yerden kalktılar. Kadın en sonunda dayanamayıp: "Nereye?" dedi. Sorulan soruyu duymamazlıktan gelerek: "Aç mısınız?" diye sordum. Küçük çocuk kadına dönerek: "Anne ben çok acıktım." dedi. Cevabımı almıştım. Kadın ilk önce gelmek istemese de uzun uğraşlarım ve ısrarlarım sonucunda bir lokantaya gittik. Yemek yerken ikimizde bir müddet sustuk. Kadın utangaç bir tavırla: "Daha isminizi bile bilmiyorum. Size nasıl teşekkür edeceğim?" dedi. Ben gülümseyerek: "İsmim Sinem, sizin isminiz nedir?" diye sordum. "Bende Eda. Bu da oğlum Mehmet. Bugün yaptıklarınız için size teşekkür ederim. Hiç tanımadığınız iki insanın karnını doyurdunuz. Bu zamanda sizin gibi insanların olması ne güzel!" Bir müddet sustuktan sonra ben: "Önemli değil. Birbirimize zor zamanlarımızda yardım etmedikten sonra insan olmamızın ne anlamı var? Yalnız benim sizden bir ricam olacak." " Tabii ki, buyrun." "Gönül daha fazlasını isterdi ama şu parayı alın lütfen! Sizi azda olsa idare eder." Amacım onu mahcup etmek değildi ama kadının yüzü iyice kızarmıştı. Sonra kadın parayı almayınca ben: "Borç olarak alın o zaman, bir iş bulduğunuzda ödersiniz." Kadın tekrardan teşekkür etti ve utana sıkıla verdiğim parayı aldı. Üçümüz de karnımızı güzelce doyurmuştuk. Sonra kalktık. Kadından evlerinin adresini öğrendim. Sonra arabamla onları evlerine bıraktım. Bir şeylere ihtiyaçları olursa diye telefon numaramı verdim. Eve vardığımda içimi tarif edilemeyecek kadar güzel bir huzur kapladı. Bugün benim için güzel bir gün olmuştu. Anladım ki birilerini sevindirmek, mutlu etmek kadar huzur veren bir şey yokmuş dünyada.
Betimleme unsurlarının başarılı denecek düzeyde kullanıldığını söyleyebileceğim bir hikaye okudum. Su içermişçesine bir akışla boğazımızdan geçen bu hikaye içerik yönünden maalesef benim susuzluğumu kandırmadı. Damakta şiirsel bir tat bıraktı diyebilirim. Yahut başka bir deyişle "tadı damakta kaldı". Kurgu ve olayın akışı bakımından alışılmış düzeyde bir hikaye olduğunu söylemek zorundayım. Değerler eğitimi kapsamında yazıldığından olacak ki okuduğumuz tüm hikayelerde didaktik bir konu mevcut. Ben bunun böyle olmaması, içeriğin özgürleştirilmesi talebindeyim ve bunun daha doğru olduğu kanısındayım. Sanatın estetiği söz konusu olduğunda; cümleler düzgün ve başarılı. Akıcılığı doğrudan hissedilir bir metin olmuş. Fakat mahiyet bakımından konunun sıra dışılaştırılması gerektiği fikrindeyim. Bu sitede paylaşılmış veya paylaşılacak metinlerin en duyarlısı unvanını hak eden bu hikayenin müellifine tebriklerimi ve saygılarımı sunuyorum.
YanıtlaSilBaşından geçen bir olayı anlatır gibi olması ,bence çok samimi bir hikaye olmuş,tebrikler.
YanıtlaSilKendin yaşamış gibi anlatman, çok samimi ve güzel geldi tebrikler.
YanıtlaSil