Karşılıksız Sevgi
Genc oğlan yine uzaklara dalmıştı. Ders çalışması gerekiyordu.Çünkü seneye çok önemli bir sınava girecekti fakat bir türlü aklını toparlayamıyordu. Önünde test kitapları vardı. Onları çözmesi için orada duruyorlardı. Ama çözemiyordu çünkü aklı sınıfındaki güzel kızdaydı. Bu kız uzun boylu ve kızıl saclıydı. Keşke genç oğlan gibi güzel kızda onu düşünseydi. O genç kızı düşünürken genç kız ise kafası boş bir şekilde derslerine çalışıyordu. Eğer genç oğlanın içindeki sevgiyi kız bilseydi. Şuan o kadar rahat olmazdı. Aslında genç oğlan kıza olan sevgisini belli etmişti. Fakat genç kız onu ciddiye bile almamıştı. Oğlanın sevgisini küçümsemişti. Belkide kızın penceresinden öyle görünüyordu. Fakat kız penceresini açıp baknayı bile denememişti. Eğer o aradaki cam parçasını kaldırabilseydi belki oğlanın ona olan sevgisini fark edebilirdi. Belki de fark etmek istemiyordu. Eğer farketseydi genç oğlan bütün sevgisini ona seve seve vermeye hazırdı. Çünkü bu sevgi içinde gittikçe büyüyordu. Sevgisinin birazını kıza aktarabilseydi hem o rahatlayacaktı hem de kızın gercek sevgiden haberi olacaktı. Oğlan, kızın sevgiyi bildiğini düşünmüyordu. Çünkü eğer sevginin ne olduğunu bilseydi oda oğlanı severdi. Düşündükçe sinirlendiğini hatırlayıp tekrar ders calışmaya başlamıştı ki telefonuna gelen mesaj sesiyle irkildi. Telefonunu eline aldı ve mesajı açtı. Mesaj arkadaşındandı. Mesajı okumasıyla telefonu yere çarpması bir oldu. Ne yapacağını bilmiyordu. Mesajı gönderen arkadaşı kızın başka biriyle beraber olduğunu ve çok mutlu olduğunu yazmıştı. O kızı bu kadar severken kız nasıl başkasıyla olurdu? Oğlan odada birkaç tur attıktan sonra sakinleşmesi gerektiğini anlamıştı. Ailesinin eve gelmesine bir saatten az vardı. Oğlanın bu bir saat içinde sakinleşmesi gerekiyordu. Çünkü ailesi onu böyle görürse vereceği mantıklı bir cevabı yoktu. En iyisi film izlemekti. O da her erkek gibi romantik film izlemeyi sevmezdi fakat şuan ki isteği romantik bir film izlemekti. Aradığı gibi bir film buldu ve oturup izlemeye başladı. Film bittiğinde anladığı tek şey "geride kalanlar ne olursa olsun üzülürdü" Belki kendi hikayesi de böyle bitmeliydi. En azından öldükten sonra kız ona karşı bir sevgi hissedebilirdi. Belki oğlan bunu görmezdi ama o bu dünyada olmasa bile,hissedemesede kızın içinde bir yerlerde oğlana karşı bir sevgi tomurcuğu oluşurdu.Evet! Ölmeliydi. Böylelikle kızın hayatında bir iz bırakabilirdi. Peki nasıl ölmeliydi? Hap kullanabilirdi fakat pişman olup birini aramaktan korktu. En iyisi kendisini bir yerden atmaktı. Zaten onbirinci katta oturuyorlardı. Hem bu sayede ölmesi garantiydi ve geri dönüşü yoktu. Pencerenin yanına yaklaştı. Aşağıya bakmak bile cesaret istiyordu. Aşağıya baktı ve olduğu yer cok yüksekti. Kızı düşünürse vazgeçeceğini biliyordu.Oda hiç düşünmeden kendini boşluğa bıraktı. Ama düştükten sonra gülümsüyordu. Belki başına toplanan insanlar neden gülümsediğini bilmeyeceklerdi. Fakat oğlan biliyordu. Belki sevgisine karşılık bulamamıştı ama ölürken bile sevdiğini düşünerek ölmüştü. Belki o düştüğü an herkese "bir an" gibi gelmişti. Ama oğlan o anı "bir asıra" değişmezdi...
Yorumlar
Yorum Gönder