BİR ELİF GİBİ

Ankara Anadolu Lisesi 10.sınıf öğrencisiydi.Uzun boylu , zayıf, dinine bağlı bir kızdı.Feraceli hanım bir kız... Her şey çarşamba günü öğleden sonra başladı. Ders Rehberlik ve Sosyal Etkinlikti . Şans eseri ki Ela'nın sınıf öğretmeni 8.sınıftaki İngilizce ögretmeniydi.Birbirlerinden hoşlanmadıkları için , bu duruma oldukça üzülmüştü. Sınıf rehber öğretmeni Derya hoca o derste tüm sınıfı dışarı çıkardı. Ela ve birkaç arkadaşı da Kamelyaya oturup sohbet etmeye başladılar. Tam o sırada bankta oturan Derya hoca Ela'yı yanına çağırdı. Sakin bir edayla yerinden kalkan Ela , yavaş adımlarla Derya Hoca'nın yanına doğru yürüdü. Rüzgar estiği için feracesi uçusuyor, sürekli feracesini düzeltmeye çalışıyordu. Selam vererek oturdu. İkiside birbirine karşı güler yüzlüydü  (!) Derya Hoca havadan sudan birkaç soru sorarak sohbet ortamı oluşturdu. Ela ise Derya hoca'nın  kendisiyle ne konuşacağını düşünüyordu. Derya Hoca kısa bir sessizliğin ardından konuşmasını sürdürdü. "-Bak Ela sen benim eski öğrencimsin. İkimizde birbirimizi tanıyoruz. Okul kıyafet yönetmeliğini biliyorsun .Bu giydiğin tuhaf kıyafet okul için uygun değil . İdare seni uyarmadan önce ben uyarmak istedim . Ailen mi zorluyor seni bu garip kıyafet giymen konusunda? " Ela şaşırmıştı. Bu konuyu konuşacakları aklına bile gelmemişti. "-Hayır hocam kendi isteğimle giyorum " diyebildi.  Derya hoca konuşmaya devam etti . "-Ben seni tanıyorum Ela . 9.sınıfta bu kıyafeti giymiyordun. Pantolon üzerinde okul formanı giyiyor, başını örtüyordun. Gayet modern (!) Şekilde kapanmıştın. Şimdi değişmişsin. Bu tarz kıyafetler sana yakışmıyor . Bu kıyafet çok önceleri giyiliyordu. Artık çağa uygun değil . Ben , benim öğrencimin bu tarz bir kıyafet giymesini istemiyorum" dedi. Ela'nın gözleri dolmaya, yanakları kızarmaya başlamıştır.Böyle bir şeyi hiç beklemiyordu. İzin isteyip Derya hoca'nın yanından ayrıldı . Aradan 2 gün geçmişti.Ela her zaman ki gibi feracesini giymeye devam ediyordu.kendine güvenmeliydi. İlk çıkan zorlukta hemen pes etmemeliydi . Hocasına karşı bir saygısızlık yapmadığı için de rahattı.  Olay kısa sürede tüm okula yayılmıştı. Arkadaşlarının yaptığı yorumlar korkunç derecedeydi. Ela bu olay yüzünden Derya hoca tarafından defalarca azarlanmış,sırf okul forması gözükmüyor diye küçük düşürülmüştü. Ela , Derya hocadan nefret ediyordu . Gururu kırılmıştı.  Ama  vazgeçmedi. Kendine güvendi. "İnandığımız gibi yaşamazsanız, yaşadığınız gibi inanmaya mecbur kalırsınız " sözüne dayamıştı sırtını. Aradan 1 yıl geçti . Ela tesettürüne daha dikkat ediyordu . Dik durup , kendine  güvenmişti. Okulda birkaç kızda ferace giymeye başlamıştı . Belkide hiç vazgeçmediği için onlarca örnek olmuştu . Zafer onundu. Her şeye  rağmen ELİF GİBİ DİMDİK...


 

Yorumlar

  1. Akıcı bir metindi güzel olmuş beğendim

    YanıtlaSil
  2. Hikayeni beğendim. Yazım hatası aradım ama çok göze batan birşey yok. Olanlarda telefondan yazıldığı için sanırım. "Kamelyaya, Derya hoca " gibi. ?

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar