BİR GÜN BİTER ELBET
Sorumluluk almanın değerini biliyor mu insan ? Bilse de sorumluluklarını yerine getirebilen kaç kişi çıkar ?
Zamanında her türlü maddi imkana sahip olmasına rağmen hayatın yaşanmaya değmez olduğundan yakınan bir genç vardı. Adı Emre' ydi. Emre kendini çok yalnız hissediyordu. Ailesi onunla ilgilenmiyordu . Arkadaş çevresi de kısıtlıydı . Anne ve babası Emre' ye karşı sorumluklarını yerine getirmiyordu. Onlar için en önemli şey iş hayatıydı. Emre hep ikinci plandaydı. Nadiren birbirleriyle sohbet ederlerdi. Sohbet konuları da dönüp dolaşır Emre' nin derslerine gelirdi. Bir gün akşam yemeği yiyorlardı. Babası Emre' ye '' Sınavların nasıl geçti. '' dedi. Emre yüzü asık bir ifadeyle '' Pek iyi geçtiği söylenemez. '' dedi. Babası bir anda yükseldi. '' Biz senin için o kadar uğraşalım , özel hocalar tutalım. Ama Emre Bey'in sınavları kötü geçsin. '' der kırıcı bir tavırla. Emre bu duruma çok üzülür. Emre kendisindeki eksikliklerin farkındadır,düzeltmeye çalışır. Ama hep bir yanı boştur. Ailesinden alması gereken sevgiyi hiçbir zaman tam olarak alamadığını düşünmektedir. Bu yüzden vaktinin çoğunu arkadaşlarıyla geçirmektedir. Bir gün arkadaşı Barış ile oturuyorlardı. Barış Emre' ye ailesiyle geçirdiği tatili anlatıyordu. Barış '' Tatil çok güzel geçti. Ailemle birlikte çok eğlendik. Zaman nasıl geçti anlayamadım. '' dedi. Emre' yi bir anda hüzün bastı. Çünkü ailesiyle geçirdiği böyle güzel bir gün yoktu. Barış Emre' de bir şeyler olduğunu anladı ve '' Sorun nedir Emre '' dedi. Emre Barış' a döndü ve anlatmaya başladı. '' Ailem beni sevmiyor. Bizim böyle bir günümüz olmadı. Benim sadece okul hayatımı merak ediyorlar. Bir ebeveyn olarak sorumluluklarını yerine getirmiyorlar. Bu saatten sonra hayatıma böyle devam etmek istemiyorum. '' der. Barış bu duruma çok üzülür. Emre' yi teselli etmeye çalışır. Ama bir türlü bunu başaramaz. Emre evine döner. Bu durum Emre' nin canını sıkmıştı. Odasına gider. Annesini arayıp onunla konuşmak ister. Annesini arar. Annesi '' Şu an müsait değilim. Evde görüşürüz.'' deyip telefonu Emre'nin yüzüne kapatır. Emre bu duruma sinirlenir. O an çok yoğun duygular yaşar , duygularını kağıda döker. Akşam ailesi eve geldiğinde Emre' den ses çıkmaz. Annesi Emre'nin odasına gider. Odaya girdiğinde çığlık atmaya başlar. Babası da bu çığlık üzerine odaya gider. Aile gördüklerine inanamaz. Emre intihar etmiş yatağın üstünde , yerde ise boş bir ilaç şişesi ve kağıda yazılmış o son sözler vardı. Yazanlara bakılırsa durum hiç iç açıcı değildi. Kağıtta '' Size bu son sözlerim. Şu an duygularımı kağıda dökmek kolay değil .Bu yazıyı okuyorsanız artık sizinle değilim demektir. Ben bu zamana kadar hep yalnızdım. Bakın , bu saatten sonra da yalnız olacağım. Beni bu hale getiren sizsiniz. Siz bu hayatta yaptıklarınızdan değil yapmadıklarınızdan da sorumlusunuz.'' yazıyordu. Ailesi bu mektubu okuduğunda yaptıklarından çok pişman olur. Bu olaydan sonra da bir daha toparlanamazlar.
Zamanında her türlü maddi imkana sahip olmasına rağmen hayatın yaşanmaya değmez olduğundan yakınan bir genç vardı. Adı Emre' ydi. Emre kendini çok yalnız hissediyordu. Ailesi onunla ilgilenmiyordu . Arkadaş çevresi de kısıtlıydı . Anne ve babası Emre' ye karşı sorumluklarını yerine getirmiyordu. Onlar için en önemli şey iş hayatıydı. Emre hep ikinci plandaydı. Nadiren birbirleriyle sohbet ederlerdi. Sohbet konuları da dönüp dolaşır Emre' nin derslerine gelirdi. Bir gün akşam yemeği yiyorlardı. Babası Emre' ye '' Sınavların nasıl geçti. '' dedi. Emre yüzü asık bir ifadeyle '' Pek iyi geçtiği söylenemez. '' dedi. Babası bir anda yükseldi. '' Biz senin için o kadar uğraşalım , özel hocalar tutalım. Ama Emre Bey'in sınavları kötü geçsin. '' der kırıcı bir tavırla. Emre bu duruma çok üzülür. Emre kendisindeki eksikliklerin farkındadır,düzeltmeye çalışır. Ama hep bir yanı boştur. Ailesinden alması gereken sevgiyi hiçbir zaman tam olarak alamadığını düşünmektedir. Bu yüzden vaktinin çoğunu arkadaşlarıyla geçirmektedir. Bir gün arkadaşı Barış ile oturuyorlardı. Barış Emre' ye ailesiyle geçirdiği tatili anlatıyordu. Barış '' Tatil çok güzel geçti. Ailemle birlikte çok eğlendik. Zaman nasıl geçti anlayamadım. '' dedi. Emre' yi bir anda hüzün bastı. Çünkü ailesiyle geçirdiği böyle güzel bir gün yoktu. Barış Emre' de bir şeyler olduğunu anladı ve '' Sorun nedir Emre '' dedi. Emre Barış' a döndü ve anlatmaya başladı. '' Ailem beni sevmiyor. Bizim böyle bir günümüz olmadı. Benim sadece okul hayatımı merak ediyorlar. Bir ebeveyn olarak sorumluluklarını yerine getirmiyorlar. Bu saatten sonra hayatıma böyle devam etmek istemiyorum. '' der. Barış bu duruma çok üzülür. Emre' yi teselli etmeye çalışır. Ama bir türlü bunu başaramaz. Emre evine döner. Bu durum Emre' nin canını sıkmıştı. Odasına gider. Annesini arayıp onunla konuşmak ister. Annesini arar. Annesi '' Şu an müsait değilim. Evde görüşürüz.'' deyip telefonu Emre'nin yüzüne kapatır. Emre bu duruma sinirlenir. O an çok yoğun duygular yaşar , duygularını kağıda döker. Akşam ailesi eve geldiğinde Emre' den ses çıkmaz. Annesi Emre'nin odasına gider. Odaya girdiğinde çığlık atmaya başlar. Babası da bu çığlık üzerine odaya gider. Aile gördüklerine inanamaz. Emre intihar etmiş yatağın üstünde , yerde ise boş bir ilaç şişesi ve kağıda yazılmış o son sözler vardı. Yazanlara bakılırsa durum hiç iç açıcı değildi. Kağıtta '' Size bu son sözlerim. Şu an duygularımı kağıda dökmek kolay değil .Bu yazıyı okuyorsanız artık sizinle değilim demektir. Ben bu zamana kadar hep yalnızdım. Bakın , bu saatten sonra da yalnız olacağım. Beni bu hale getiren sizsiniz. Siz bu hayatta yaptıklarınızdan değil yapmadıklarınızdan da sorumlusunuz.'' yazıyordu. Ailesi bu mektubu okuduğunda yaptıklarından çok pişman olur. Bu olaydan sonra da bir daha toparlanamazlar.
Hoş bir yazı.
YanıtlaSilBir kaç gün önce yaptığımız drama benzeri yazmışsın.Beki biraz daha kurguyu arttırsan daha güzel olabilirdi.Genede okumaktan zevk aldığım bir hikayeydi.
YanıtlaSilGüzel olmuş.
YanıtlaSilBeğendim
YanıtlaSil