Bir Köy Hikayesi
Köyümüz şehirden çok uzak yüksek tepeler arasında bulunuyordu.Halkın tek geçim kaynağı hayvancılık olan köyümüzde adamın biri hayvanları olmadığı için çobanlık yapardı.Eşinden başka hiç kimsesi yoktu ve birbirlerini çok sevip sayıyorladı.Eşine yemek götürmek için dağları aşarak yol yürürdü.Bu onu hiç yormazmış,eşine olan sevgisinden.Karı kocanın tek istekleri varmış.Bir çocuklarının olması ve bu çocuğun büyüyerek babasına yemek götürmesi kadının tek dileğiymiş.Yıllar sonra istedikleri olmuş bir erkek çocukları dünyaya gelmiş.Çocuk bütün insanlar tarafından çok seviliyormuş.Annesinin hazırlamış olduğu yemekleri babasına çok sevdikleri çocuğu götürüyormuş.Çocuk gece rüyasında beyaz bir ata binerek gökyüzüne doğru uçtuğunu görrmüş.Ve bu rüyanın etkisiyle uyanmış annesine anlatmış.Annesi hazırlamış olduğu yemeği babasına götürmesi için çocugunu çağırırken aklı anlatmış olduğu rüyanın etkisindeydi.Her zaman olduğu gibi dağları aşarak babasının yanına giden çocuk yolda hiç beklemediği canavarların saldırısına uğrar.Evladının gelmediğinden korkan baba merak ederek köy doğru gelmiş,ama yolda gördükleri bütün dünyasını yıkmıştır.Yıllarca evlat hasretiyle bekleyen anne ve baba çocuklarının canavarlar tarafından parçalanmış cesediyle karşılaşır.Bu olay bütün köyü yasa boğmuş ve yıllar boyunca şarkılarla anlatılarak günümüze dek gelmiştir.
İyi olmuş.
YanıtlaSil