Bir Umut...
Tiz bir çığlık.Zengin ve yıllardır bebeğe hasret bir ailenin duyduğu en güzel çığlıktı belki de.Tıpkı ismi gibi bu çiftin hayatına "Umut" olacaktı.Şımarık büyüyecek,bir dediği iki olmayacak,ailenin veliahtı olacaktı.Ya da tam tersi sadece ailesine değil diğer bütün insanlara da umut olacaktı.Ama annesi bunun olmasını istemezdi.Sonuçta tek çocuk olacak her şey onun istediği gibi olacaktı.
Umut büyüyüp ilkokula geldi.Kendine ait odası,her çeşit oyuncağı,dadısı vardı. Ama tek bir şey eksikti.O da aile sevgisiydi.Hiçbir zaman annesi onunla ilgilenmemişti.Her şeyini dadısı hallediyor ve Umut onu annesi gibi görüyordu.Bu durum Umut`u derinden etkiliyordu.Her insanda sevgi arıyor ve ailesinin tam tersi bütün insanlara iyi davranıyor,onları seviyordu.Umut`un tek hayali vardı.Tabii ki de aile şirketinin başına geçecekti ama bütün insanların iyi olması için çabalayacak ve bunu başaracaktı.
Sonunda Umut üniversiteye geldi.Bir devlet üniversitesine.Çünkü daha mütevazi ve içten olan insanların arasında yaşamak,onları daha yakından tanımak istiyordu.Her ne kadar başka bir bölüm istese de işletme okumak zorunda kaldı.Bu onun için hem iyi hem kötü olacaktı.Belki de hayalleri bu şekilde gerçekleşecekti.
Umut üniversiteyi bitirdi.Sonunda annesinin hayalleri gerçekleşmişti.Umut holdingin başına geçmişti.Ama her zamanki gibi bulunduğu ortamdan memnun değildi.O insanlara yardım etmek istiyordu.
Bir gün Umut şirketten çıkarken bir adama yalvaran çocuk gördü.Kafasını geri çeviremedi.Hemen küçük çocuğun yanına koştu.Eğildi ve ona neyi olduğunu sordu.Küçük kız adamdan bir mendil almasını istediğini ama adamın onu reddettiğini söyledi.Umut bu olaya çok sinirlendi.Ne olurdu bir mendil alsaydı.Küçük kızı hemen yanına aldı.İlk önce onun karnını doyurdu ve onu bir alışveriş merkezine götürdü.Onun için en büyük mutluluk minik kızın gözlerindeki parıltıydı.Onunla bütün gün oyunlar oynadı.Onu parklara,eğlence merkezlerine götürdü.Sonunda da istemeyerek de olsa minik kızı bir yetimhaneye yerleştirdi.İçinde buruk bir acı vardı.Minik kızın ailesini bulmak ve onun mutlu olmasını istiyordu.Yastığına kafasını koyduğunda daha huzurlu olmak istiyordu.Her şeye rağmen uzun zamandır uyuduğu en huzurlu uykusuydu.Rüyasında,ondan yardım isteyen insanlar görmedi.Umut`un ailesinin tam tersine içinde insan sevgisi ve yardımseverlik vardı.
Umut her fırsatta o minik kızın yanına gidiyordu.Sadece ona değil oradaki bütün çocuklara da hediyeler alıyor,onlarla vakit geçiriyordu.
Bir gün Umut şirkette işlerinin başındayken acı bir haber geldi.Küçüklüğünü onunla geçirdiği,annesi dediği dadısı ölmüştü.Umut aceleyle arabasına bindi ve hızla evin yolunu tutmuştu.Kendini suçlamadan edemedi.Belki de onu daha sık ziyaret etsem,onunla daha çok ilgilensem diye kendini suçladı.Tabii ki bu onun suçu değildi.Umut bu olaydan sonra çok üzüldü.Ama hayatına devam etmek zorundaydı.Her zamanki gibi işlerini erken bitirdi.Eline bir demet çiçek aldı ve mezarlığa dadısının yanına gidiyordu.O sırada arabasının önüne bir kedi çıktı ve onu ezmemek için direksiyonunu sola kırdı ve bir gürültü koptu.Karşısından gelen bir araba ona çarpmıştı.Umut arabada sıkıştı ve acıyla yardım istedi.Ne yazık ki herkes onun gibi yardımsever değildi.Umut dadısının mezarına değil artık onun yanına gitmişti.Artık onu özlemeyecekti.
Bazen hayatta bu kadar iyi,bu kadar yardımsever olmak iyi değildir.Belki de bir nebze bencil olmak gerekir.
Umut büyüyüp ilkokula geldi.Kendine ait odası,her çeşit oyuncağı,dadısı vardı. Ama tek bir şey eksikti.O da aile sevgisiydi.Hiçbir zaman annesi onunla ilgilenmemişti.Her şeyini dadısı hallediyor ve Umut onu annesi gibi görüyordu.Bu durum Umut`u derinden etkiliyordu.Her insanda sevgi arıyor ve ailesinin tam tersi bütün insanlara iyi davranıyor,onları seviyordu.Umut`un tek hayali vardı.Tabii ki de aile şirketinin başına geçecekti ama bütün insanların iyi olması için çabalayacak ve bunu başaracaktı.
Sonunda Umut üniversiteye geldi.Bir devlet üniversitesine.Çünkü daha mütevazi ve içten olan insanların arasında yaşamak,onları daha yakından tanımak istiyordu.Her ne kadar başka bir bölüm istese de işletme okumak zorunda kaldı.Bu onun için hem iyi hem kötü olacaktı.Belki de hayalleri bu şekilde gerçekleşecekti.
Umut üniversiteyi bitirdi.Sonunda annesinin hayalleri gerçekleşmişti.Umut holdingin başına geçmişti.Ama her zamanki gibi bulunduğu ortamdan memnun değildi.O insanlara yardım etmek istiyordu.
Bir gün Umut şirketten çıkarken bir adama yalvaran çocuk gördü.Kafasını geri çeviremedi.Hemen küçük çocuğun yanına koştu.Eğildi ve ona neyi olduğunu sordu.Küçük kız adamdan bir mendil almasını istediğini ama adamın onu reddettiğini söyledi.Umut bu olaya çok sinirlendi.Ne olurdu bir mendil alsaydı.Küçük kızı hemen yanına aldı.İlk önce onun karnını doyurdu ve onu bir alışveriş merkezine götürdü.Onun için en büyük mutluluk minik kızın gözlerindeki parıltıydı.Onunla bütün gün oyunlar oynadı.Onu parklara,eğlence merkezlerine götürdü.Sonunda da istemeyerek de olsa minik kızı bir yetimhaneye yerleştirdi.İçinde buruk bir acı vardı.Minik kızın ailesini bulmak ve onun mutlu olmasını istiyordu.Yastığına kafasını koyduğunda daha huzurlu olmak istiyordu.Her şeye rağmen uzun zamandır uyuduğu en huzurlu uykusuydu.Rüyasında,ondan yardım isteyen insanlar görmedi.Umut`un ailesinin tam tersine içinde insan sevgisi ve yardımseverlik vardı.
Umut her fırsatta o minik kızın yanına gidiyordu.Sadece ona değil oradaki bütün çocuklara da hediyeler alıyor,onlarla vakit geçiriyordu.
Bir gün Umut şirkette işlerinin başındayken acı bir haber geldi.Küçüklüğünü onunla geçirdiği,annesi dediği dadısı ölmüştü.Umut aceleyle arabasına bindi ve hızla evin yolunu tutmuştu.Kendini suçlamadan edemedi.Belki de onu daha sık ziyaret etsem,onunla daha çok ilgilensem diye kendini suçladı.Tabii ki bu onun suçu değildi.Umut bu olaydan sonra çok üzüldü.Ama hayatına devam etmek zorundaydı.Her zamanki gibi işlerini erken bitirdi.Eline bir demet çiçek aldı ve mezarlığa dadısının yanına gidiyordu.O sırada arabasının önüne bir kedi çıktı ve onu ezmemek için direksiyonunu sola kırdı ve bir gürültü koptu.Karşısından gelen bir araba ona çarpmıştı.Umut arabada sıkıştı ve acıyla yardım istedi.Ne yazık ki herkes onun gibi yardımsever değildi.Umut dadısının mezarına değil artık onun yanına gitmişti.Artık onu özlemeyecekti.
Bazen hayatta bu kadar iyi,bu kadar yardımsever olmak iyi değildir.Belki de bir nebze bencil olmak gerekir.
'' mütevazi '' (mütevazı)
YanıtlaSilBencil hayatın, bencil insanı olmamayı yeğlerim; hayata inat!
İnsan bazen bir başkası için de mutluluk dilemeli... Ve yalnızlığı göze almayan, bencil olmamalı!
Konusunu ve konuyla karakterin ismini bağdaştırmış olmanı çok beğendim.?
YanıtlaSilHikaye akışı gayet güzel. Konu belirgin olmuş.
YanıtlaSil''Ne olurdu bir mendil alsaydı.'' cümlenin sonunda nokta değilde bence soru işareti olmalıydı. Konuyu işleyiş tarzını beğendim . Başarılar.
YanıtlaSil"Umut büyüyüp ilkokula geldi.", "Sonunda Umut üniversiteye geldi."cümlelerinde "geldi" sözcüğü yerine" başladı "sözcüğünü kullansaydın daha güzel olabilirdi.Onun dışında hikayeni çok beğendim,akıcı bir hikaye olmuş.Ellerine sağlık. :-))
YanıtlaSil