ÖĞÜT

Umut'un askere gitmesine sayılı günler kalmıştı. Umut ile annesi evde oturuyorlardı. Umutun babası o çok küçükken vefat etmişti. Umut yetimdi. Çoğu zaman böyle olduğu için hor görülmüştü. Annesi odasına gitti ve bir kutu ile geri döndü. Annesi Umut'a kutuyu açmasını söyledi. Kutunun içinde saat vardı. Umut annesine saatin kimin olduğunu ve neden ona getirdiğini sordu. Annesi "Bu babanındı vefat ettiğinde kolunda bu saat vardı. Oda bu saati sana vermemi isterdi" dedi. Umut saati annesinden aldı ve ne olursa olsun kolundan çıkarmayacağını söyledi. Çünkü onun için saat çok değerliydi. Babasına duyduğu saygısından dolayı...

Umut askere gitme zamanı gelmişti. Askere gittiği yerde günler yavaş geçiyordu. Ve zaman geçtikçe çoğu arkadaşını şehit vermişti. Annesi oğlu için çok korkuyordu. Çünkü eşini şehit vermişti. Oğlununda aynı şekilde ölmesi istemiyordu. Umut yine annesiyle telefonda konuşurken annesi ağlamaya başladı. Umut annesine ona bir şey olmayacağına ikna etti. Yine bir gün nöbetteyken bir yerden ateş edildiğini fark etti. Kurşun saatine denk gelmişti. Saati parçalandığı için çok üzülmüştü. Umut nöbetini arkadaşına devretti. Yatmaya yatağına gitti. Rüyasında babasını gördü. Babası ona saati için üzülmemesini onu çok iyi koruduğunu söyledi. Ve ona bir kaç öğüt verdi. İnsanlara saygılı olmasını, yardıma muhtaç kişilere yardım etmesini, yalan söylemeyip dürüst olmasını söyledi.