Öykü'nün Öyküsü

Küçük bir kasabada Öykü diye bir kız vardı.Öykü'nün babası,o daha küçükken vefat etti .annesi ise hastalığından dolayı yatalak hale gelmişti.Yani tüm yük Öykü'nün üzerindeydi.Öykü bu sene 9.sınıfa,kardeşi ise 3.sınıfa gidiyordu.Öykü'nün en büyük hayali; öğretmen olmaktı.Öykü'nün çok monoton bir hayatı vardı.Güne ilk olarak,kardeşini okula bırakmakla başlar,daha sonra kendi okuluna giderdi.Yine öyle bir gündü.Öykü okula gelip,kitaplarını açıp öğretmeninin gelmesini bekliyordu.Fakat Öykü'yü rahatsız eden bazı sorunlar vardı,arkadaşları gibi.Arkadaşları,köyden geldiği için Öykü'yü sürekli eziyordu.Buda Öykü'de özgüven eksikliğine neden oluyordu.Aslına tebrik etmeleri gerekirdi.Hayali için,annesine daha kaliteli bir yaşam sunabilmek için,en önemliside iyi bir nesil yetiştirebilmek için o kadar zahmete giriyordu.

Ne yani eksiklik miydi tüm bunlar ?

Onlara inat o kendine güvenip,hep dimdik ayakta durdu.O ne kadar saklasada saklasın annesi içten içe hep ne kadar üzüldüğünü bilirdi.Gerçi ne farkederdi ki.Öykü bu şekilde yaşamaya mahkumdu...

Zaman su gibi akıp geçmişti.Arkadaşları 4 sene boyunca Öykü'yle bu şekilde uğraşmışlardı.Uğraşsalar ne yazardı ki Öykü artık üniversiteye başlayacaktı.O küçük gördükleri kız,öğretmenlik yolunda ilk adımlarını atmıştı.Peki ya arkadaşları ? Kimi üniversiteyi kazanamamış,kimi de kötü yerlere gitmişti.Övünme sırası Öykü'deydi.Ama aslında Öykü,en güzel cevabı kendisine "güvenerek" vermişti.Hani zamanında özgüvensiz buldukları Öykü vardı ya;

İşte,o şimdi bir öğretmen.

Buda Öykü'nün öyküsüydü...

Yorumlar

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar