Rüzgar'ın Seçimi

Rüzgar o yıl canından çok sevdiği babasını kaybetmişti. Bir daha onu göremeyecek, sesini duyamayacaktı. Rüzgar'ın, babasını kaybetmesiyle birlikte sorunlar da peş pese gelmişti. Sıkıntılar bir türlü yakasını bırakmıyordu. Nereye gitse adeta sıkıntılar da onunla birlikte geliyordu. Rüzgar artık hem okuyup hem de annesi ile kız kardeşine bakmak zorundaydı. Yapabilecek gücü var mıydı bilmiyordu ama yapmak zorundaydı. Ateş pahası olan İstanbul'dab Eskişehir'e taşındılar, Rüzgar işe başladı. Artık hem okuyor hem de çalışıyordu ama yetmiyordu. İkisi bir arada yürümüyordu. Kazandığı bütün para okul masraflarına gidiyordu. Böyle giderse  Rüzgar okulu bırakmak zorunda kalacaktı ama istemiyordu. Okumak, hedeflerine ulaşmak istiyordu. Birgün Rüzgar yola düşen bir cüzdan buldu. Alıp almamakta karar veremedi. İhtiyacı vardı. Fakat gururu engel oluyordu. Cüzdanı aldı ve içini açtı. İçinde çok yüksek değerde bir çok çek vardı. Eğer alırsa hayatı kurtulurdu ama diğer yandan vicdanı vardı. Cüzdanda bir de kart vardı. Rüzgar kartı aldı ve numarayı aradı. Bir adam cıktı. Çekin sahibi olduğunu ve o çekteki paranın adamın çocuğunun ameliyatı için gerekli olduğunu öğrendi. Rüzgar nefsine yenilmedi ve cüzdanı adama teslim etti. Her ne kadar çok ihtiyacı olsada daha sonra adam Rüzgar'la konuştu ve babasını kaybettiğini, bu yüzden çalışmak zorunda kaldığını ve yetişmediği için de okulu bırakmak zorunda kaldığını anlattı. Adam Rüzgar'ın bu iyiliği ve dürüstlüğü karşısında Rüzgar'a artık okula devam edeceğini söyledi. Çünkü artık hem okul masraflarını hem de diğer masraflarını adam karşılayacaktı. Rüzgar yaptığı iyilikle hem kendi hayatını hemde küçük çocuğun hayatını kurtarmış oldu.