Vatan Sana Canım Feda!
Sabahın ayazı ile titrediğini hissetti. Henüz yeni kalkmıştı üşümesi normaldi. O sıcacık yatağını terk etmiş ve üzerini giyinmeye başlamıştı bile. Mutfakta ayak üstü birşeyler atıştırmış anahtarlarını da alıp çıkmıştı evden. Otobüsü kaçırırsa kötü olurdu, onun için otobüs durağına kadar seri adımlarla yürüdü. Yol üzerindeki tanıdığı birkaç esnafa selam verdi. Bir çiçekçiden gül aldı 2 tane. Durağa geldiğinde otobüste yenice gelmişti. Birkaç kişi ile beraber kendiside bindi.Boş yer yoktu. Bir genç kalkıp kendisine yer vermek istemişti ama kibar bir şekilde reddetti onu. Asker emeklisi olduğu için dinçti. En azından ruhen. Fiziken biraz çöksede ruhen hala sağlamdı. Birçok gence nazaran. Bu devirde ortalarda ölü gibi dolanan ve hiçbir haydası olmamasına karşın birde zararı olan birçok genç vardı.
Kendisinin çocukluk hayali idi askerlik. Babasıda astsubaydı. Bir kör kurşuna şehit olmuştu babası. Bu onu vazgeçirmemiş hatta bu arzusunu daha da körüklendirmişti. Babası bu vatan uğruna ölmüştü. Kendisi ise yaşı epey geçince emekli olmuştu. Askerde daima kendisinin sorumluluğunda olan er'lere kendinden birşeyler vermeye çalışmış ve her daim onlara vatan sevgisini aşılamıştı. O kendini vicdanen rahat hissediyordu.Olması gerektiği gibi...
İneceği durağa geldiğinde birkaç kişi ile beraber o da indi. Yavaş adımlarla yürümeye başladı. Telaşsız ve acelesiz. Bu saatte kimsenin olmayacağını tahmin etmişti geldiği yerde. Tahminlerinde yanılmamıştı kimse yoktu. Geçen sene şehit olan oğlunun mezarına gelmişti. Şehitler mazarlığına. Boğazına bir yumru oturdu. Yutkunmaya çalıştı.Başaramadı. Babasının ve oğlunun mezarı. Yan yanaydı. Geçen sene ağlayamamıştı doya doya. Asker adam ağlar mıydı hiç?Sonra emrindeki askerler ne derdi kendisine. Asker adam güçlü olmalı diyen kendisiydi zaten. Ama şimdi asker olmadığına göre sorun yoktu. Bir damla gözyaşı firar etmişti bile gözünden.Birer tane gül koydu mezar taşlarının yanına. İki mezar taşı ve ikisinin üzerindede yazılı olan yazı çarptı gözüne . ''Vatan sana canım feda!''
Kendisinin çocukluk hayali idi askerlik. Babasıda astsubaydı. Bir kör kurşuna şehit olmuştu babası. Bu onu vazgeçirmemiş hatta bu arzusunu daha da körüklendirmişti. Babası bu vatan uğruna ölmüştü. Kendisi ise yaşı epey geçince emekli olmuştu. Askerde daima kendisinin sorumluluğunda olan er'lere kendinden birşeyler vermeye çalışmış ve her daim onlara vatan sevgisini aşılamıştı. O kendini vicdanen rahat hissediyordu.Olması gerektiği gibi...
İneceği durağa geldiğinde birkaç kişi ile beraber o da indi. Yavaş adımlarla yürümeye başladı. Telaşsız ve acelesiz. Bu saatte kimsenin olmayacağını tahmin etmişti geldiği yerde. Tahminlerinde yanılmamıştı kimse yoktu. Geçen sene şehit olan oğlunun mezarına gelmişti. Şehitler mazarlığına. Boğazına bir yumru oturdu. Yutkunmaya çalıştı.Başaramadı. Babasının ve oğlunun mezarı. Yan yanaydı. Geçen sene ağlayamamıştı doya doya. Asker adam ağlar mıydı hiç?Sonra emrindeki askerler ne derdi kendisine. Asker adam güçlü olmalı diyen kendisiydi zaten. Ama şimdi asker olmadığına göre sorun yoktu. Bir damla gözyaşı firar etmişti bile gözünden.Birer tane gül koydu mezar taşlarının yanına. İki mezar taşı ve ikisinin üzerindede yazılı olan yazı çarptı gözüne . ''Vatan sana canım feda!''
Çok güzel olmuş. Çok beğendim
YanıtlaSil